Bakan Işıkhan TRT Haber’de emekli zammına ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Işıkan, “SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin maaş artışlarını yüzde 49,25’e yükseltiyoruz. Resmi Gazete’de yayımlandıktan sonra farklar 1 haftada hesaplara yatırılacak.” dedi.
CNN Türk’te Hande Fırat ile Gece Görüşü programında Ekonomist Muhammet Bayram açıklamalarda bulundu. Muhammet Bayram, “Önceki dönemlerde memur emeklilerine ne kadar zam yapıldıysa, SSK ve Bağkur emeklilerine de yapılacaktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın emeklilerimizi enflasyona ezdirmeyeceğiz demişti, bunun da her zaman arkasında duruyor. Sürpriz olarak görmedim. 49,25 olarak artırmasını bekliyorum. Kök maaş üzerinde yapıldı bu artış. Nisan ayında yeni bir müjde gelmesini bekliyorum. Çok önemli bir adım. 7 puanlık bir artış olmuş oldu. Memurların aldığı seyyanen bir zam vardı. Temmuz ayında toplu sözleşme farkı hem memura, hem de memur emeklisine yansıyor. Son 2 dönemde SSK Bağkur emeklisine eşitlendi. Hızlı bir şekilde enflasyonu düşürme konusunda yolumuza devam ediyoruz. 12 puanlık artış ile beraber 12 puanlık refah payı ile 26’sı itibarıyla hesaplara yatacak ve alacaklar. 2024’te enflasyon tahminlerini tutturursak, emekliler daha fazla oransal zam almış olacak. Kök maaşlar 10 bin seviyesine taşınırsa, yeni gelecek zamlar bunun üzerine yapılmış olacak.
TRT Haber’de Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi öğretim görevlisi Tarkan Zengin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: SSK ve Bağkur emeklilerin yılda iki defa emekli aylıkları artıyor. Memur emeklilerin ise toplu sözleşmeye göre hem ocak ve temmuzdaki oransal artışlar hem de enflasyon farkı veriliyor. SSK ve Bağkur emekli maaşları yüzde 37,57 oranında artış oldu. Memur ve emeklilerin ise yüzde 49,25’lik artış oldu. Arada fark vardı. Kabine toplantısı sonrasında belirlenen rakam vardı. SSK ve Bağkur emeklilerimize yüzde 37,57 uygulanacak artış oranının 42,6 olarak uygulanacağına dair açıklama yapılmıştı. Kök aylık olsun diğer aylık olsun normalde SSK ve Bağkur emeklilerin maaşı ne kadarsa yüzde 49,25’lik artışı uygulayacaklar.
İlk somut icraat olarak emekliler yılının 7 puana yakın farkın eşitlenmesi anlamına geliyor. Bu ilk somut icraat olmasının dışında başka icraatların da geleceğini ifade etti. Bu hafta içerisinde Çalışma Bakanlığı’nda emekliler çalıştayı yapılacağından bahsetti. Sayın Cumhurbaşkanımızın da emekliler grubuna ayrı parantez açtığını, emeklilerimizin başımızın tacı olduğuna dair ifadeler daha önce kullanılmıştı. Bunun başlangıç olduğunu, adımların önümüzdeki günlerde açıklanacağını anlıyorum.
EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI 10 BİN LİRA
Kök maaş dediğimiz şey emeklinin asıl aldığı maaş. 7 bin 500 liraylı aralık ayında. Şimdi 6 bin lira emekli maaşına yüzde 49,25’i ekleyecek yaklaşık 9 bin lira olur. 10 bin lira altında kaldığı için 10 bin liraya tamamlanacak. Burada mevcut var olan maaşlarına kök maaş dediğiniz ya da aısl maaşlarına yüzde 49,25 zamları uygulanacak. 10 bin lira altında kalıyorsa tamamlanacak. Son dönemde bu artışlardan oluşan fark ne zaman alınacağına dair bir soru var. TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen kanun teklifi var. Önce o kanun genel kuruldan geçecek, Resmi Gazete’de yayımlanacak. Yaklaşık 1 hafta içerisinde bu farklar yatacak. Hangi farklar yatacak? 11,5 puanlık bir fark oluştu yaklaşık. Farkı almayanlar açısından. 10 binin altında kalanlar varsa 10 bine tamamlama farkı da oransal farkla birlikte hesaplara yatırılacak.
7 bin 500 lira kök maaşı olan emekli yüzde 37’lik zam alsaydı 10 bin 275 lira alacaktı. Şimdi yüzde 42 olmuş olsaydı 10 bin 650 lira alacaktı. Ama şimdi 49,25 yaptığımızda 11 bin 200 gibi rakam yapıyor. Memur emeklilerin maaş farkı 26’sından sonra yatacak. Maaş farklarını 26 ocak günü hesaplarında görecekler.
TEMMUZ AYINA NASIL YANSIR?
Hem memur hem de SSK Bağkur emeklileri yılda 2 defa ocak ve temmuz aylarında artışları alıyorlar. Şu anda enflasyon belli olmadığı için temmuz ayına geldiğinde artışların nasıl olacağını OVP’de görülen enflasyonlara göre tahmin edebiliriz.
Özellikle bu bizim dul ve yetim olarak maaş olarak kamuoyunda adlandırımız maaşın adı ölüm aylığı. Bir emekli vefat ettiğinde bir çocuğu varsa bir de eşi varsa çocuğu maaş alma niteliğinde olması gerekiyor. Eşine yüzde 50 diyelim 10 bin lira alıyorsa eşine 5 bin lira veriliyor. Bunu zaman zmana biz de duyuyoruz. Geçtiğimiz dönemde tamamlama maaşı 7 bin 500 liraysa hanımefendi 7 bin 500 lira almıyorum diyordu. Dosyada payı neyse o oranda alıyor. Bu her durumda geçerli. O nedenle kişiler zaten kendi oranlarını biliyorlar. O oranlarını yüzde 49,25 oranında bu artış gedli.
Türkiye ortalama yaşam süresi artan ülke. Emekli sayımız da bir karşılaştırma için söylüyorum şu anda 16 milyon emeklimiz var. Birçok AB ülkesinin nüfusundan fazla emekli sayımız var. Türkiye EYT’yi çıkardı. Bütün bunları da yönetmek zorunda. Sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemi için gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanımız 21 yıllık iktidarı boyunca hep emek yanlısı politikaları tercih etti. Hayat pahalılığı nedeniyle yaşadığımız sorunları da görmezlikten gelmiyor. Bu sorunları çözmek için bütçe şartlarına bakılıyor. Mevzuatın ve toplu sözleşmenin öngördüğü üzerine artışlar yapılıyor. Türkiye büyük bir ülke, imkan ve kabiliyetlerini dar ve sabit gelirlere tercih ederek, enflasyonun tahribatına karşı onları korumak amacıyla bütün bu tercihlerini kullanıyor. Bunları her seferinde artırarak dar ve sabit gelirlerinin hayatını kolaylaştırmaya yönelik adımlar atılıyor.
Biz gerek asgri ücret artışlarında gerek memur maaş artışlarında hep şu konuyu konuşuyoruz. Keşke fiyatlar artmasa. Fiyat artışlarının durdurulmasının çok önemli olduğu dönemdeyiz. Asgari ücrete artış yapılıyor bir kısım kesimler ürün fiyatlarını artırma rakamı olarak görüyorlar. Bütün bunların yapılmasının nedeni maaş artışlarının, emekli aylığı artışlarının temelde dar ve sabit gelirlinin en azından satın alma güçlerini korumak için yapıldığını bilelim.
ENFLASYONA KARŞI VATANDAŞLARI KORUMAK
Gerek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız, gerek Hazine ve Maliye Bakanımız, gerek Cumhurbaşkanı Yardımcımız belli aralıklarla bir araya geliyorlar. Sosyal güvenlik meselelerini konuşuyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımız bu anlamda sürekli vurgu yaptığı kavram var. Dar ve sabit gelirleri enflasyona karşı korumak ifade ettiği anlayış her daim yürürlükte. Bugün 16 milyon emeklimizin maaş aldığı ülkemizde yaşayan vatandaşlarımızın yüzde 99’dan daha fazlasının sağlık giderlerinin karşılandığı çok büyük sistemden bahsediyoruz.